Whatsapp Whatsapp
Telefon Hemen Ara

Neden Anne Sütü ?

Anne sütü, bebeğin beslenmesinde “Altın Standart”tır.

  •         Bebek tarafından kolay sindirilir
  •         Bebeğin steril olan barsak duvarını kaplayarak enfeksiyona yol açabilecek bakterilere karşı koruma sağlar, doğal floranın yerleşmesine yardımcı olur
  •         Anneden geçen canlı bağışıklık hücreleri sayesinde bebekte aşı gibi pasif bağışıklama sağlar.

Bebeğinizin doğumundan itibaren üretilmeye başlanan ilk süt Kolostrum’dur.

  •         Doğumdan sonraki ilk 3-5 gün gelmeye devam eder.
  •         Kalori olarak olgun anne sütünden daha fakir olmakla birlikte yenidoğanın ilk birkaç gün yeni girdiği ortama direnç kazanabilmesi için yoğun bağışıklık hücresi içermektedir. 

Doğumu takip eden ilk birkaç gün bebeğiniz kilosunun %7-10 kadarını kaybedebilir. Endişelenmeyiniz. Kolostrum’dan olgun anne sütüne geçiş ile bebeğiniz kilo almaya başlayacaktır.

Şunlar unutulmamalıdır;

  •         Genellikle doğumdan sonraki 7 gün boyunca bebekler kilo kaybetmeye devam eder ve doğum kilolarına ancak 15. günde ulaşırlar.
  •         3., 7. ve 15. Günlerdeki kontroller önemlidir.
  •         Doğum sonrası her anne 2 bebek emzirme potansiyeline sahiptir.

Süt yapımını belirleyen en önemli üç faktör;

  •         Annenin kendine güvenmesi,
  •         Bebeğin sık ve doğru teknik ile emmesi,
  •         Memelerin boşaltılmasıdır.

Doğru bilgi ve tutumla kolostrumdan olgun süte geçiş en hızlı şekilde olacaktır.

Nasıl Emzirelim?

Annenin Pozisyonu;

—  Anne rahat edeceği şekilde oturur veya yatar pozisyonda olmalıdır.

—  Sırtına ve bebeği tutuş şekline göre dirsek ya da kol altına gerekli desteği mevcut şekilde olmalıdır.

—  Emzirmeye uygun kıyafetler seçilmeli, çok sıkı saran giysilerden kaçınılmalıdır.

—  Tercihen sakin ve huzurlu bir ortam sağlanmalıdır.

Bebeğin pozisyonu;

—  İkinci basamak bebeği tutuş şeklidir.

—  Eğilerek memeyi bebeğe götürmektense bebek memeye getirilmelidir.

Farklı pozisyonlarda emzirme yapılabilir

Memeyi yakalama;

—  Bebeğin yakalaması hem sütü optimum şekilde transfer edebilmesi hem de meme uçlarının zarar görmemesi yönlerinden önemlidir.

—  Buradaki esas bebeğin ağzının açık olduğu zaman memeye yaklaştırılmasıdır.

—  Bebeğin ağzını açması için dokunarak uyarı verilebilirsiniz.

Doğru pozisyonda,

  •         Bebeğin her iki dudağı dışa doğru dönüktür
  •         Bebeğin yanakları şiştir, içe çökme/gamzeleşme görülmez
  •         Emme boyunca yutma sesi dışında ses (şapırdatma, klik sesi) duyulmaz
  •         Çene memeye temas eder
  •         Anne ve bebek karın karına olacak şekilde yakın durmalıdır.

Doğru pozisyon verilmesi, bebeği doğru tutuş ve bebeğin memeyi düzgün kavraması, etkin emzirmede sağlayacaktır. Böylece;

  •         Bebek sütü en etkin şekilde transfer edecektir,
  •         Meme başı çatlağı gibi problemler en aza indirgenecektir,
  •         Süt iyi çekildiği için üretim en üst seviyede olacak ve memenin yeterli boşalması sağlanarak süt göllenmesi ve mastit gibi istenmeyen durumların önüne geçilecektir.

Doğru Emzirme Davranışı Nasıl Olur?

  •         Bebeğiniz ağlamasını beklemeden, her istediğinde memeye getirilmelidir.
  •         Günlük beslenme sayısı 8’in altına düşmemelidir.
  •         Anne sütü olgunlaşması ile bebek her memede 25-30 dakika kadar kalır. Böylece şekerden zengin ön sütü alıp yağdan zengin geri süte de ulaşacaktır.
  •         Anne sütü ile beslenen bebek 6. gününden itibaren günde en az 6 kez bezini ıslatmalıdır.
  •         Aylık kontrollerde minimum 500 gr tartı alımı bebeğin yeterli anne sütü aldığına işaret eder.
  •         Gece beslemeleri en az gündüz beslenmeleri kadar önemlidir.
  •         Doğumdan sonra beslenme en geç ilk 1 saat içinde başlatılmalıdır.
  •         İlk 6 ay bebeğe su, şekerli su veya meyve suyu verilmesine gerek yoktur.
  •         Tıbbi gereklilik olmadıkça bebeğe mama verilmemelidir.
  •         Biberon, emzik gibi yapay uçlar meme başı şaşkınlığı ve meme reddine sebep olabileceği için kullanılmamalıdır.

Anne ile bebeğin birlikteliği emzirme süresinin uzaması ve süt miktarının yükselmesi ile direk ilişkilidir. Bu sebeple;

  •    Anne ve bebek mümkünse aynı odayı paylaşmalı, (hastane dahil)
  •    Anne, bebek ve kendi bakımı ile ilgili bilgilendirilmeli,
  •    Sosyal destek çemberi ile emziren anne ev işi, temizlik ve buna benzer görevler açısından desteklenmelidir.
  •    Çalışmak zorunda olan anneler sosyal haklarının bilincine vararak hareket etmeli, işe başlamadan önce süt sağma ve saklama ile ilgili eğitim almalıdır.

Emziren Annenin İhtiyaçları Nelerdir?

  •       Yaşamın her döneminde olduğu gibi dengeli beslenme emzirme döneminde de çok önemlidir.
  •       Emziren kadın tüm besin gruplarından eşit oranda tüketmelidir.
  •       Günlük sıvı tüketimi  yeterli düzeyde olmalıdır. (3-3.5lt)
  •       Uygun saatlerde güneşe çıkarak günlük D vitamin ihtiyacı karşılanmalıdır.
  •       Sebze-meyve gibi vitamin ve mineral kaynakları ve süt-peynir-yoğurt gibi kalsiyum kaynakları düzenli olarak tüketilmelidir.
  •       Emzirmenin ilk 6 ayında diyet önerilmez. Emziren annenin normal bir kadının günlük kalori ihtiyacına 500 kcal kadar eklemesi gerekmektedir.
  •       Daha sonraki dönemde kilo verilme kararı alındığında her ay 2 kilodan fazla kaybetmemeye dikkat edilmelidir.
  •       Sigara ve alkol tüketilmemelidir.
  •       Gazlı içecekler, kakao, çay, kahve, hazır meyve suları gibi besleyici değeri düşük olan gıdalardan kaçınılmalıdır.
  •       Bebekte gaz yapabilecekler kesin bir liste halinde değildir. Anne tükettiği gıdalardan sonra bebekte huzursuzluk fark ederse o besinlerin tüketimine kısa bir düre ara verebilir.
  •       Dinlenmenin de en az beslenme kadar önemli olduğu unutulmamalıdır. Bebeğin uyuduğu zamanlarda anne de dinlenmelidir. Gece yatağa normalden biraz daha erken gidilebilir.
  •       Doktora sorulmadan ilaç kullanılmamalıdır.
  •       Özellikle lohusalık döneminde sosyal desteğin önemi azımsanmamalı ve emziren kadın günlük hayatında mümkün olduğunca desteklenmelidir.

Malt içecekler, rezene çayı ve çemen tableti gibi bazı bitkisel gıdalar anne sütünü arttırma özelliğine sahiptir. Fakat anne sütünü arttıran mucize bir formül yoktur. Anne sütü üretimini yüksek tutan, düzenli ve sık emzirme yapmaktır.

Neden Anne Sütü?

Bebek için;

—  Anne sütü ile beslenen bebeklerde orta kulak iltihabı, idrar yolu enfeksiyonları, ishal ve zatürre gibi hastalıklar daha nadir görülür.

—  Bulaşıcı hastalık sırasında görülen iştah azalması ve enerji alımında düşüş de anne sütü ile beslenen bebeklerde daha nadirdir.

—  Anne sütü ile beslenen bebeklerde ileriki dönemde diş çürükleri daha nadir görülür ve ağız yapısı daha iyi gelişir.

—  Ani Bebek Ölümü Sendromu ile ölüm oranı sadece anne sütü ile beslenen bebeklerde daha düşüktür.

—  Kronik hastalıklarda da anne sütü ile beslenme olumlu etkilere sahiptir.

—  Kronik sindirim sorunlarının görülme sıklığı daha düşüktür.

—  Alerjik hastalık/atopi gelişme şansı daha azdır.

—  Astım da 3 ay üzerinde anne sütü alan bebeklerde daha nadirdir.

—  Anne sütü ile beslenme ve ruh sağlığı;

—  Sadece anne-bebek bağı artmıyor, aynı zamanda süresi uzadıkça 4 yaştaki hiperaktivitede azalma gözlenir.

—  4 aydan uzun anne sütü alan bebeklerde gece altını ıslatma daha az görülür.

—  İleriki yaşlarda şizofreni görülme oranı da daha düşüktür.

—  Emzirme süresi uzadıkça zeka ve IQ seviyeleri de daha yüksek olur.

—  6-7 yaş bilişsel gelişim de anne sütüyle beslenenlerde daha ileridir.

—  Anne sütü ile beslenme şişmanlık ve damar sertliğine karşı da koruyucudur.

—  İleriki yaşlarda anne sütü ile beslenen bebeklerde, Tip 2 DM gelişme oranı azalır.

—  Tip 1 DM için de insülin otoantikor üretimi anne sütü ile beslenen bebeklerde daha azdır.

—  Anne sütü çocukluk çağı kanserlerinin bazılarına karşı da koruyucudur.

 

Anne için;

—  Emziren annenin oksitosin etkisiyle rahmin doğum öncesi büyüklüğüne dönmesi hızlanır.

—  Doğum sonrası kanama, ana damarların kasılması sebebiyle daha az görülür.

—  Emziren annelerde menapoz öncesi meme kanserinin bazı tiplerinin gelişme sıklığı daha düşüktür.

—  Emzirme, Tip 2 DM, Postpartum Depresyon ve bazı yumurtalık kanseri tipleri için de koruyucudur.

Toplum için;

—  Anne sütü pratiktir, kullanıma hazırdır, biberon, saklama kabı gerektirmez.

—  Ölçek ya da sterilizasyon gerekmez.

—  Ucuzdur.

—  Anne sütü ile beslenen bebeklerin hastalanma sıklıkları daha düşük, hastalanma süreleri daha kısa ve hastaneye yatış endikasyonu geliştirme şansları daha azdır. Anne sütü ile beslenme, ilaç ve hastaneye yatış masraflarında ciddi azalma sağlamaktadır.

—  Emzirme mama ile beslenmeye kıyasla çok daha çevre dostu bir eylemdir.

—  Özellikle acil durumlarda kullanıma hazır olması ve koruyucu özellikleriyle en tercih edilecek besindir.

 

Özetle;

Anne sütü ile beslenme anne ve bebek için doğal ve ideal bir süreçtir.

İlk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmenin sağladığı koruma optimum düzeydedir.

Doğru eğitim ve bilinç ile bu süreç hem bebek hem de anne için eşi olmayan bir deneyim haline gelecektir.

 

Dr. Tijen Eren

Aile Hekimliği Uzmanı

Uluslararası Laktasyon Danışmanı

 

 

Kaynaklar:

1. Pediyatri, Cilt 1. Olcay Neyzi, Turkan Ertuğrul. 2009. Nobel Tıp Kitapevi.

2.Yaşamın İlk 2 Yılında Çocuk sağlığı ve Bakımı. Gülbin Gökçay. 2008. Saga Yayıncılık.

3.Breastfeeding: A Guide fort he Medical Profession. Ruth Lawrence ve Robert Michael Lawrence. 2010. Elsevier Health Sciences.