Meslek hayatım boyunca kadınlarımızın kendi vücutlarına ve kendi genital organlarına ne kadar yabancı oldukları ve bununla ilgili çok az şey bildikleri hep dikkatimi çekmiştir. Hastalık ya da yakınmalarını anlatırken pek çoğunun vajina ya da rahimin farkını bilmediği, kanaması ile kistinin dışarı atıldığını zannettiği ve adet görmediği zaman kirli kanın vücudunda kalıp ona sıkıntı vereceğine inandığını gördüm. Yeri gelmişken en çok “doğru zannedilen yanlışları” düzeltmek ve vücudunuzu tanımanız için sizlere temel anatomi ve fizyoloji bilgisi vermek istedim.
Kadın üreme organları anatomisi
Kadın iç genital organları pelviste önde idrar kesesi arkada bağırsağın son kısmı olan rektum arasında bulunur.
Sırasıyla; aşağıdan yukarı ve içeriye doğru 5 tane organımız var:
1. Vajina
2. Serviks ( Rahim ağzı, boynu)
3. Uterus ( Rahim)
4. Tuba ( Tüpler)
5. Yumurtalık
1. Vagina: Kadın iç genital organlarını dışarıya bağlayan boru şeklinde bir organdır. Rahimin içinde büyüyen bebek vajinadan geçerek doğar. Cinsel ilişkiye girilen organdır ve zannedildiğinin aksine bir kadının rahimi alınınca cinselliği bitmez, çünkü vajinası aynen durmaktadır.
2. Rahim ağzı: Rahimin vajinaya açılan kısmıdır. Yıllık kontrollarda pap smear yaptığımız organ burasıdır. HPV virüsleri ile ortaya çıkan rahim ağzı kanseri kadınlar için önemli bir sağlık sorunudur. Doğum sırasında açılarak bebeğin çıkmasına imkan veren işte bu bölümdür. Yani siz istediğiniz kadar doktorunuza beni artık doğuma alın beklemek istemiyorum deseniz de bu durum doktorun elinde değildir işte bu rahim ağzı 9- 10 cm açılmadan doğum olmaz. Ayrıca yumurtalıklarla ilgisi yoktur ve alınan smear sizin yumurtalıklarınızda ya da rahiminizde kanser olup olmadığı hakkında bilgi vermeyecektir.
3. Rahim: Bebeğin yerleşip büyüdüğü organdır. Doğum sırasında kasılarak rahim ağzının açılmasını ve bebeğin vajinadan ilerleyerek dışarı çıkmasnı sağlar. Gebelik olmadığı zaman her ay rahimin iç tabakası kanamayla birlikte atılır. Buna adet kanaması diyoruz. Miyomlar rahimde sıklıkla karşılaştığımız patolojilerdir. Kanamaya neden olabilirler. Rahim alındığı zaman kişi adet göremez ve hamile kalamaz., ama bunun dışındaki kadınlık fonksiyonları aynen devam edecektir.
4. Tüpler: Yumurtalıktan yumurtayı alıp rahime getiren boru şeklinde organlardır. Normalde her gebelik tüpte başlar, spermle yumurta tüplerde karşılaşır ve döllenen yumurta ilerleyerek rahime gelir ve buraya yerleşir. Tüpte bir hasar ya da fonksiyon bozukluğu olduğunda döllenmiş yumurta burada yerleşir ve tubal gebelik yani dış gebelik böyle oluşur. Bu nedenle dış gebelik dediğimiz durum rahim içinde olmadığı için küretajla alınamaz.
5. Yumurtalıklar: Yumurtalarımız burada üretilir. Yumurtalık fonksiyonu bittiğinde yani artık yumurta üretilmediğinde kadın menopoza girer. Sıklıkla yanlış olarak yumurtalığı duran ama rahimi alınmış bir kadının menopoza girdiği düşünülür. Kanamanın olduğu organ olan rahim alınsa da yumurtalıklar çalıştığı sürece kadın menopoza girmeyecek, hormonal döngü aynen devam edecek ama kanama olmayacaktır.