Whatsapp Whatsapp
Telefon Hemen Ara

Bulantı kusma

Yapılan  araştırmalarda  her 100 hamile kadından 50 ile 70′inin az ya da çok bulantı ve kusma sorunu yaşadığı saptanmıştır. Ancak  her 100 hamile kadından 1’inde bu sorun ciddi boyutlara erişerek anne adayının  hastaneye yatırılarak ve gerekli olan sıvı ve elektrolitlerin damar yolu ile verilmesini gerektirmektedir.

Bulantı ve kusmalar genellikle sabahın erken saatlerinde daha şiddetli olduğu için durum İngilizce’de sabah hastalığı anlamına gelen “morning sickness” şeklinde adlandırılır. Bu durumun şiddetli olması durumu tıbbi olarak  “hiperemezis gravidarum” olarak tanımlanır.

Hamileliğe bağlı bulantı ve kusmalar genelde gebeliğin 6. haftası civarında başlar ve 14-16. haftalardan sonra hafifler ve kaybolur. Bununla birlikte bazı kadınlarda belirtiler 4. haftada başlayıp tüm hamilelik boyunca da devam edebilir.

Bulantı ve kusmalar ilk hamileliğini yaşayanlarda daha fazla görülmekle birlikte bu bir kural değildir. Her hamilelik birbirinden farklılık gösterebilir bu nedenle anne farklı gebeliklerinde farklı derecelerde bulantı sorunu yaşayabilir. Bulantı yakınması kimi zaman anne adayında bir miktar kilo kaybına yol açabilir. Bu durum birkaç kiloya kadar tolere edilebilir. Ne var ki çoğu anne bulantıları nedeniyle yeterli besin alamadığını bu nedenle de bebeğinin beslenemediğini düşünerek endişelenir. Kilo kaybının aşırı olduğu, anne adayının ağız yoluyla hiç beslenemediği durumlar hariç bebeğin zarar görme olasılığı son derece düşüktür

Genel olarak bulantı ve kusmaların olması gebeliğin devam etiğinin bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Bulantı ve kusmaların birden kesildiği, gebelik belirtilerinin ortadan kalktığı durumlarda  doktorunuza bilgi vermenizde fayda olacaktır. Öte yandan anne adayında bulantı ve kusma olmaması ya da çok hafif olması da mutlaka birşeylerin ters gittiği anlamına gelmez.

Yakınmaların kanda gebeliğe bağlı olarak yükselen hCG, ve östrojen hormonlarının artışına bağlı olduğu düşünülmekle birlikte özellikle tedaviye dirençli olgularda hastanın karaciğer ve tiroid testlerinin yapılması hepatit (sarılık) testlerinin istenmesi gerekebilir.

Anne adayının kokuya olan hassasiyeti çok artmaktadır. Bu hassasiyet özellikle sigara, yemek ve parfüm kokularında daha belirgindir. Hamile bir kadın bu tür kokuları şaşılacak bir şekilde çok uzaktan bile fark edebilmektedir. Bu nedenle bu zorlu süreçte eşlerin parfüm kullanmaması sigara tüketmemesi, evde ağır kokulu yemeklerin pişirilmemesi, ev temizliğinde uygun temizlik ürünlerinin seçilmesi uygun olaraktır. Bunun yanısıra anne adayına yine bu süreçte gıda alması için baskı yapılmamalıdır.

 

Kimler daha yüksek risk altındadır?

İkiz ya da daha fazla sayıda bebek bekleyen anne adaylarında hastalığın görülme olasılığı ve şiddeti daha fazladır. Ancak bu bir kural değildir. Kendi annesi ya da kız kardeşlerinde gebelik hastalığı olanlarda bu tablonun ortaya çıkma olasılığı biraz daha yükektir. Migren öyküsü olanlarda gebelik hastalığı daha sık görülür. Genç yaştaki anne adaylarında daha sık görülür. İlk gebeliğini yaşayanlarda daha sık görülür.

Tedavide altta yatan başka bir neden saptanmamışsa gebelikte kullanımı güvenli olan ilaçlar hastaların yakınmalarının tedavisinde kullanılabilir.