Whatsapp Whatsapp
Telefon Hemen Ara

Probiyotiklerin gestasyonel diabet riskini azaltmadaki rolü / Derleme özeti

Dünya Sağlık Örgütü 2001’de probiyotikleri,” uygun dozda alındığında sağlığa katkısı olan canlı mikroorganizmalar” olarak tanımlamıştır. Probiyotikler cins ve türe özgü etkilere sahiptir. İlaç değillerdir ancak bazı türlerin flora, bağışıklık ve metabolizma üzerindeki etkileri nedeniyle birtakım hastalıkları azalttığı gösterilmiştir.

Aşırı kilo ve obezite insan sağlığını tehdit etmektedir. Özellikle aşırı kilolu gebeler, gestasyonel diabet (GDM) açısından risk grubunu oluşturur ve olası durumda gelişebilecek komplikasyonlar kısa ve uzun vadede,  hem annenin hem de bebeğin hayatını etkiler. Yeni bilimsel çalışmalarda, obezite ve eşlik eden komorbiditelerde barsakta düşük doz inflamasyonla birlikte mikrobiyomda (flora) normal yapıdan farklılaşma olduğu gösterilmiştir.  Bu bulgular gestasyonel diabetin önlenmesi ve tedavisinde bazı probiotiklerin etkili olabileceği düşüncesini desteklemektedir.

GDM’in komplikasyonları arasında preeklampsi, operatif doğum, preterm doğum, makrozomik fetus, uzun dönem riskleri arasında ise annede tip 2 diabet ve kardiovasküler hastalık gelişimi; çocukta adipozite ve obezite gösterilmiştir. GDM’in tedavisinde en önemli basamak beslenme eğitimi ve diyettir. GDM’de görülen endotelyal disfonksiyon ve proinflamatuar sitokin salınımı, barsaklarda görülen infeksiyon ve kronik hastalıkların bulgularıyla çok benzer.

Yeni çalışmalarda, aşırı kilolu/ obez bireylerde, kilo alındığında ve kaybında ve de gebelikte trimesterler arasında ( özellikle 1. Ve 3. Trimester arasında) barsak florasında değişiklikler saptanmıştır. Barsak florasının gelişimi , fetus için in – utero dönemde başlar, doğumda ve anne  sütü ile devam eder. Çevresel faktörlerden etkilenir. Çocuk florasının erişkin tipe dönüşü 3-7 yaşında başlar. Erişkin tip flora stabil kabul edilmekle birlikte, antibiyotik kullanımı ve diyet gibi çevresel faktörlerden etkilenir.

Yüksek orandan bifido bakter, düşük oranda stafilokok ile uyumlu barsak florası gebelikte sağlıklı kilo alımı ile ilişkilendirilmiştir. Sağlıklı beslenerek kilo alımı, bazı metabolik ve immunolojik değişimler gebelikte  fetusun gelişimi için gerekli ve fizyolojiktir. Ancak sınırın üstü komplikasyonları da beraberinde getirir.

Probiyotiklerin gebelikteki etkisi; florayı dengelemek, intestinal emilimi normal seviyeye düşürmek ( yağ birikimi , sindirilemeyen polisakkaridlerin monosakkaridlere indirgenmesi , lipoprotein lipaz aktivitesi ile trigliserid birikiminin artması) ve proinflamatuar mediatörlerin salınımını regüle etmektir. Bu etkileri nedeniyle GDM’in önlenmesi ve tedavisinde de etkin olabileceği düşünülmektedir.

Gebelikte probiyotik kullanımının GDM riskini azaltmaya etkisi ile ilgili ilk randomize kontrollü çalışma 2009’da Finlandiya’da yapılmıştır.  Bu araştırmada probiyotik ve beslenme eğitimi almış  gebelerde GDM oranı ve glukoz düzeylerinde azalma görüldüğü gösterilmiştir.

2014 yılında yapılan başka bir randomize kontrollü çalışmada ise GDM tanısı olan gebelerde probiyotiklerin etkileri araştırılmış ancak glukoz düzeyi ve GDM üzerinde etkisi gösterilememiştir.

Gebelikte probiyotik kullanımının zararlı olmadığı çalışmalarda gösterilmiştir.

Probiyotik kullanımı hem maternal metabolizmanın düzenlenmesini hemde fetal fizyolojiyi olumlu yönde etkiler.

Ancak, probiyotiklerin gestasyonel diyabet veya diğer hastalıkları önlediği ya da tedavi ettiği kesin olarak kanıtlanamamıştır.

Günümüzdeki veriler doğrultusunda gebelere, probiyotikler ilaç/tedavi olarak değil, destek olarak sunulmalıdır.