Whatsapp Whatsapp
Telefon Hemen Ara

Kordon ne zaman klemplenmeli?

Kordonun geç klemplenmesi bebeğin kan hacmini, hemoglobin ve hematokrit düzeylerini artırır. Ancak geç klemplenme dendiğinde ne kadar beklenmesi gerektiği ile ilgili fikir birliği yoktur. Bir dakika ile 5 dakika arasında bildiren kaynaklar varken kordonda pulsasyonun kesilmesini beklemeyi önerenler de vardır. Bu konuda yapılan bir çalışmada kordonu hemen klemplenen bebeklerin kan hacmi 78 ml/kg, 5. dakikada klemplenen bebeklerin ise 100 ml/kg saptanmıştır. Plasental transfüzyonun %50’si ilk 1 dakikada geri kalanı ise 2-5 dakikada olmuştur. Klemplenmeyi beklerken bebek uterus hizasının 10 cm altında veya üstünde olabilir. Vajinal doğum sonrasında bebeği annenin karnına ve göğsüne koymak güvenlidir.

Geç klemplemenin uzun dönem sonucu olan postnatal 6. ayda yüksek demir depoları, özellikle demir eksikliğinin çok görüldüğü bölgelerde önemlidir. Kordonun geç klemplenmesi 6. ayda demir eksikliği anemisi insidansını düşürür. Bu etki ferritin depoları düşük olan kadınlardan doğan bebeklerde daha belirgindir.

Beyin doğum sonrası gelişmeye devam eder. Myelinizasyon sağlıklı nörolojik gelişim için önemlidir. Demir myelin oluşumu ve idamesi için esansiyeldir. Geç klempleme ile 6. ayda elde edilen artmış demir depoları nörolojik gelişim için de önemlidir.

Prematüre bebeklerde kordonun geç klemplenmesi
Prematüre bebeklerde kordonun ideal klemplenme zamanı net değildir. Erken klempleme bebeğin hemen yenidoğan hekimine naklini sağlar. Geç klempleme ise plasentadan umbilikal korda ve bebeğe kan akımının devam etmesini sağlar. Doğum ve klempleme zamanı arasında bebeğe geçen kana plasental transfüzyon denir. Prematüre bebeklerde bu transfüzyona bağlı doğumda artan dolaşım hacmi artı faydalar sağlar.
Ancak canlandırma ihtiyacı olan bebeklerde bu bekleme süresinin prognoza etkisinin ne olacağı endişe yaratmaktadır. Bu nedenle beklemek yerine kordonun sağılması denenmiş ve bekleme kadar etkin bulunmuştur. Kordonu hemen klemplenen bebeklere göre sağma yapılan bebeklerin hemoglobin ve hematokrit düzeyleri daha yüksek, transfüzyon ihtiyaçları ve intraventriküler kanama oranları daha düşük saptanmıştır.