Whatsapp Whatsapp
Telefon Hemen Ara

Gebelikte Beslenme Nasıl Olmalı?

Gebe olduğunuz dönemde yedikleriniz bebeğinizin büyümesi ve gelişmesi için önemlidir. Bunun yanında gebelik sırasında vücudunuzda oluşan değişikliklerle başa çıkabilmeniz için de  yeterli enerji ve gıdaya ihtiyacınız vardır. Gebelikte iyi beslenme “iki kişilik yemek” değildir, bunu sakın unutmayın. Az ve sık yiyerek, nitelikli, protein, vitamin ve lif içeriğinden zengin bir beslenme programı uygulamanız gereklidir. İlke olarak şekerden, beyaz undan uzak durun. Kilo yapmaz zannettiğiniz meyveler de şeker içerikleri nedeniyle uzak durmanız ve kontrollü tüketmeniz gereken besinlerdendir.

İşte öneriler…

 

Neler-yemelisiniz?

• Bol miktarda sebze; Mevsim sebzelerini tercih edin, sera ürünlerinden uzak durun, hangi kimyasal larla temas ettiklerini bilmiyoruz. Kışın yetiştirilen yaz sebzelerinin yerine bunların mevsiminde dondurulmuş olanlarını tercih edin.

•  Beyaz ekmeği sofranızdan kaldırın. Bunun yerine siyah, taneli ekmekleri tercih edin. Aynı şekilde pirinç, makarna için de kepekli ve esmer olanları pişirin. Pirinç yerine bulgur pilavina ağırlık verin. Patatesi glisemik indeksi yüksek olduğu ve kan şekerini yükselttiği için sınırlı miktarda tüketin.
• Kırmızı et ve tavuk, özellikle de balık (biri yağlı balık olmak üzere haftada en az iki kez balık yemeyi hedefleyin) sofranızdan eksik olmasın. Balık olarak küçük balıkları tercih edin, bu türlerde cıva birikimi daha az olacaktır. Çiftlik balıklarından zengin bir omega 3 kaynağı olan Norveç somonunu tercih edebilirsiniz. Yumurta gebe beslenmesinin olmazsa olmazıdır. İyi pişmiş olması kaydıyla haşlama, omlet menemen tarzında tüketebilirsiniz. Fasulye, nohut, mercimek gibi bakliyatlar bitkisel protein hem de demir kaynaklarıdır. Gaz şikayeti çok yoğun olmayan gebeler tercih edebilirler.

Yoğurt, ayran, peynir ve süt gibi, kalsiyum içeren süt ürünleri de günlük beslenmenizin demirbaşı olmalıdır. Hergün bir büyük kase yoğurt, ister yemekle birlikte, ister meyveyle ister salatayla ara öğün olarak iyi ve kolay ulaşılabilir bir seçenektir. Gaz ya da kabızlık problemi olan gebeler süt yerine, fermente ürünler olan ayran ya da yoğurdu tercih etmelidirler.

Fazladan demire gereksiniminiz var mı?

Hamile kadınlarda demir eksikliği söz konusu olabilir. Bu yüzden demirden zengin yiyecekler seçmeye dikkat etmeniz gerekir. Demir açısından zengin bir yemek yerken aynı zamanda, C vitamini içeren yiyecekler veya bir bardak meyve suyu gibi içecekler de almaya çalışın. Bunlar vücudunuzun demiri özümlemesine yardımcı olur.

Demir kaynakları
• Kırmızı et
• Zenginleştirilmiş kahvaltı yiyecekleri
• Bakliyat
• Ekmek
• Yeşil sebzeler
Karaciğerde de bol miktarda demir olmasına karşın, hamile olduğunuz dönemde karaciğer yemekten kaçınmanız gerekir.

Vitamin hapı almanıza gerek var mı?

Hamileliğinizin 12. haftasına kadar her gün 400 mikrogram (mcg) tutarında folik asit ve 200 mikrogram iod almanız gerekir. İdeal olarak, bu hapları hamilelikten önce almaya başlamış olmanız önerilir. Diyetinize yeşil sebzeler ve kahverengi pirinç, zenginleştirilmiş ekmek ve kahvaltı yemekleri gibi, folik asit içeren yiyecekler de dahil etmeniz gerekir.

Folik asidin, ‘spina bifida’ denen belkemiği hastalığı gibi nöral kanal bozuklukları riskini azalttığı görülmüştür. Ayrıca her gün 10 mcg D vitamini içeren haplar da almanız gerekir. En iyi D vitamini kaynağı yaz güneşidir (ancak yanmamaya dikkat edin!).

Dışarı çıktığınızda bütün cildinizi kapatıyorsanız özellikle D vitamini eksikliğiniz olabilir. Gebelik öncesinda ya da gebelik sırasında bunun araştıılması yararlı olur.

Kaçınmanız gereken yiyecekler var mı?

Hamileliğiniz döneminde, yüksek oranda, düşük, ölü doğum veya yeni doğan bebekte ciddi hastalığa neden olabilen bir mikrop olan listeria taşıyabilecek bazı yiyecekleri yememeniz gerekir. Aşağıdaki yiyeceklerden kaçınmayı unutmayın:
• ‘Camembert’, ‘Brie’ denen peynirlerle mavi damarlı peynir gibi yumuşak küflü peynirler.

‘Cheddar’ türü peynir gibi sert peynirlerle, ‘cottage cheese’ denen peynirlerin ve işlenmiş peynirlerin herhangi bir tehlikesi yoktur
• Pişirilmemiş veya az pişirilmiş hazır yemekler. Hazır yemekleri her tarafı iyice sıcak oluncaya kadar ısıtmaya dikkat edin.
Ayrıca aşağıdaki noktaları da akılda tutmanız gerekir:
• Çiğ yumurtayı ve çiğ ya da kısmen pişmiş yumurta içeren yiyecekleri yemekten kaçının. Yalnızca hem beyazı hem sarısı katılaşıncaya kadar iyice pişmiş yumurtaları yiyin. Bu, bir tür gıda zehirlenmesine yol açan salmonella riskinden kaçınmak için gereklidir.
• Çiğ etlere dokunduktan sonra daima ellerinizi yıkayın ve çiğ yiyecekleri, yenmeye hazır yiyeceklerden ayrı tutun. Bu, gıda zehirlenmesine yol açan örneğin salmonella, campylobacter ve E.coli gibi mikroplardan kaçınmak için gereklidir.
• Yalnızca iyice pişmiş et yemeye dikkat edin. Sosis ve kıyma yerken buna özellikle dikkat edin. Az pişmiş etten geçebilecek Toxoplasma, fetüsta enfeksiyona yol açarak anomelilere ve düşüklere neden olabilir.
• Bahçede çalışırken veya kedinin kakasını yaptığı kumu temizlerken daima eldiven giyin ve daha sonra ellerinizi yıkayın. Bu, etlerde, kedi dışkısında ve toprakta bulunan bir parazitin yol açtığı toksoplasmosis denen bir enfeksiyondan kaçınmak için gereklidir. Toksoplasmosis, henüz doğmamış bebekler için zararlı olabilir.
• Çok fazla A vitamini almamaya dikkat edin. Bu, yüksek dozda multivitamin hapları almaktan ve karaciğer ile, karaciğer ürünleri yemekten kaçınmanız anlamına gelir. Bir miktar A vitaminine gereksiniminiz vardır. Ancak çok fazla miktarda alırsanız, fazla miktarda birikebilir ve hamilelik sırasında çok yüksek olabilir.
• Yediğiniz ton balığı miktarını sınırlamanız gerekir. Haftada (pişmiş 140gm ya da çiğ 170gm ağırlığında) bir tuna bifteği ya da haftada (her birinin süzülmüş ağırlığı yaklaşık 140gm olan) iki orta boy teneke kutu ton balığından fazla yemeyin. İki teneke kutu ton balığı, altı ton balığı sandviçi veya üç ton balığı salatası anlamına gelir. Bunun nedeni, bu balıklarda bulunan cıva miktarıdır. Yediğiniz balıkta bulunan cıvanın bir miktarı sütünüze karışır ve yüksek miktarda cıva çok küçük bebeklerin sinir sisteminin gelişmesine zarar verebilir.
Aynı zamanda:
• Pasta ve bisküvi gibi yağ ve şeker oranı yüksek yiyeceklerden de kaçınmak iyi fikirdir. Ayrıca bu hamilelik sırasında fazla kilo almanızı önlemeye de yardımcı olabilir.

Kafeini azaltmanız gerekir mi?

Her gün aldığınız kafein miktarını azaltmanız gerekir. Ancak tümüyle kesmenize gerek yoktur. Kafein, kahve, çay ve çikolata gibi bazı yiyecek ve sıcak içeceklerde doğal olarak bulunur. Ayrıca bazı yumuşak içeceklere ve ‘enerji’ veren içeceklere de katılır.
Günde 300 mg’dan fazla kafein almamak önemlidir. Çünkü yüksek miktarda kafein doğumda bebeğin kilosunun düşük olmasına ve hatta düşüklere yol açabilir.
Aşağıda sayılanlarda yaklaşık 300 mg kafein bulunur:
• 3 büyük bardak instant kahve (her biri 100 mg)
• 4 küçük bardak instant kahve (her biri 75mg)
• 3 bardak demlenmiş kahve (her biri 100 mg)
• 6 bardak çay (her biri 50 mg)

8 teneke kutu kola (her biri en fazla 40 mg)
• 4 teneke kutu ‘enerji’ verici içecek (her biri en fazla 80 mg)
• her biri 50 g ağırlığında 8 parmak çikolata
(her biri en fazla 50 mg)

Günde bir parmak çikolata yer, 3 bardak çay, bir teneke kutu kola ve bir küçük bardak instant kahve içerseniz, 300 mg olan azami kafein miktarına ulaşmış olursunuz. Bazı soğuk algınlığı ve grip ilaçlarında da kafein bulunduğunu unutmayın.

Ne kadar kilo alabilirsiniz?

Her kadının aldığı kilo miktarı değişik olur. Ancak bütün hamilelik döneminde 12-15 kg’dan fazla almamanız gerekir. Fazla kilo alırsanız bu sağlığınızı etkileyebilir ve tansiyonunuzu yükseltebilir. Aynı derecede, rejim yapmaya çalışmamanız da önemlidir.

Gebelikte beslenme kuralları gebe olmayan kadınlardaki sağlıklı beslenme gibidir.  Bebeğin gelişimi için gerekli olan üç ana yapı taşının dengeli olarak alınması gereklidir.  Bunlar protein, kalsiyum ve vitamin-mineral gruplarıdır.  Proteinlerin ana kaynağı hayvansal besinlerdir.  Esansiyel olarak adlandırılan amino asitlerin hepsini içermemelerine rağmen bitkisel proteinler de hayvansal proteinlerin yerini kısmen tutabilir.  Vejetaryenlerde gebeliğin seyri genellikle normaldir.  Kırmızı et yenmesi şart değildir ve tavuk ve balık kırmızı etin yerini tutabilir.  Balık haftada iki defa yenebilir.  Denizde uzun süre yaşayan büyük balıkların etlerinde bazı ağır metalleri biriktirdikleri için bunların çok sık yenmesi önerilmemektedir.  Kalsiyum kaynağı olarak süt ve süt ürünlerinin bebeğin kemik gelişimini karşılamaları için yeterli miktarda alınmaları gerekir.  İlerleyen gebelik haftalarında günde ortalama 400 mg kalsiyum alınması gereklidir.  Çoğul gebeliklerde bu miktar artar. Günde iki su bardağı süt içilmesi, bir küçük kase yoğurt yenmesi ve iki kibrit büyüklüğünde peynir yenmesi ile bu miktarda kalsiyumu alma olanağı vardır.  Süt ve süt ürünlerinin yarım yağlı veya yağsız yenmesinin herhangi bir zararı yoktur.  Gebelik sırasında günde 1-2 bardak açık çay, 1 bardak kahve, ve 1 bardak kola içilebilir.  Sosyal bir ortam olduğunda çok az miktarda alkol alınmasının bebeğe herhangi bir zararı yoktur.  Pişmiş olarak şarküteri yenmesinin zararı yoktur.  Çiğ ve az pişmiş etten uzak durulmasında yarar vardır.  Sushi yenebilir

Gebelik kadınlar için doğal fizyolojik bir olay olması kadar çok da özel bir dönemdir. Bu özel dönemde yeterli ve sağlıklı beslenmek hem anne, hem de bebek sağlığı için oldukça önem taşır .Gebelik dönemi beslenmesinde amaç bir taraftan bebeğin büyüme ve gelişimini sağlarken diğer taraftan da annenin fiziksel ihtiyaçlarının sağlayarak besin depolarını tamamlamak olmalıdır.

Gebelik döneminde beslenmenin gerektiği kadar olması ve her besin grubunun dengeli olarak alınması yeterlidir. “İki canlı olma” nedeni ile aşırı besin tüketiminin, bebeğin gelişimine bir faydası yoktur. Peki bu durumda anne adayı hem bebeğinin, hem de kendisinin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde hangi besin gruplarından günlük olarak ne kadar tüketmelidir? Bunun için besin gruplarını tanıyalım:
Hayvansal gıdalar

Besin gruplarından ilki büyüme ve gelişme için oldukça önem taşıyan proteinden zengin et grubudur. Bunun yanı sıra B vitaminleri demir ve çinkodan da oldukça zengin olan bu besin grubuna kümes hayvanları, balık, kırmızı et, kurubaklagil ve yumurta girmektedir. Kişisel gereksinimlerin değişeceği de göz önünde bulundurularak pratik bir öneri sunacak olursak; normal ağırlıkta ve normal fiziksel faaliyete sahip bir anne adayının günlük protein gereksinimine ek olarak 10 gr protein önerilir ki bu da tüketmesi gereken et grubuna gebelik döneminde 1-2 porsiyon ek yapması anlamına gelir ve bu miktar toplam olarak günlük 3-4 köfte büyüklüğünde ete, tavuğa, yumurtaya veya peynire denk gelmektedir. Alınan günlük proteinin, %60-70’inin vücutta tam kullanılabilir (yani bio yararlılığı yüksek) protein kaynağından alınması önerilir. Bunlar da hayvansal kaynaklı besinlerden sağlanabilir. Vejetaryen olan ve protein gereksinimlerinin büyük bir kısmını bitkisel kaynaklı besinlerden sağlayan anne adaylarına öğünlerinde mutlaka kaliteli protein kaynakları bulundurmaları önerilir. Bunun için kuru baklagiller, soya fasulyesi, soya sütü, tofu gibi gıdalar alınabilir.

Süt Ürünleri

Diğer bir besin grubu ise protein ve kalsiyumdan zengin olan süt ve süt ürünleridir. İskeletin oluşumunu sağlayan, kemik ve dişlerin yapısında yer alan kalsiyum, fosfor ve magnezyum gibi mineralleri içermeleri nedeniyle gebelik döneminde oldukça gereklidirler. Bu dönemde anneden bebeğe kalsiyum taşınır. Beslenmede yeterli kalsiyumun alınmaması gereksinimlerin artmasıyla beraber annenin kemiklerinden çekilerek kemiklerin zayıflamasına neden olur. Süt grubu besinlere süt, yoğurt, peynir ve ayran girmektedir .Günlük hayatta normal koşullarda kalsiyum ihtiyacımızın karşılanması için gerekli 2 su bardağı süt veya yoğurt ve ek olarak peynir tüketimimiz yeterli olurken gebelik döneminde bu miktarı yine kişisel gereksinimleri göz önünde tutarak 1 su bardağı kadar artırdığımızda günlük gereksinimiz karşılanmış olur.

Tahıllar

Günlük enerji ihtiyacımızın çoğunu tahıllardan karşılarız. Ekmek, pirinç, makarna, bulgur, patates gibi besinler bu grubun içerisinde yer almaktadır. Kişiye bağlı olarak değişmekle beraber sağlıklı yetişkin bir kadın için günlük ortalama 8-10 porsiyon tüketilmesi gereken bu besin grubuna hamilelik döneminde 1-2 porsiyon ek yapılması bu dönemdeki gereksinimi karşılamak için yeterli olacaktır.

Sebze ve Meyveler

Vücudumuz için gerekli vitamin, mineral ve posa ihtiyacımızı karşılamaya yardımcı diğer iki grup ise sebze ve meyvelerdir. Bu besin gruplarından günlük minimum 5-6 porsiyon tüketilmesi gebelik döneminde ihtiyaçların karşılanması için yeterli olacaktır. Böylece gebelikte sıklıkla karşılaşılan kabızlık sorunu azalacak ve bir çok sağlık sorunu yaratan aşırı kilo alımı engellenecektir.

Yağlar

Diğer bir gerekli besin grubu da yağlardır .önemli olan yağları tüketirken uygun yağ asitlerini bir arada kullanmaya özen gösterilmelidir. Pratik bir öneri olarak haftada 2 kez balık tüketilmesi ile birlikte her gün bir miktar zeytinyağı ve buna eşit miktarda mıısırözü, soya yağları veya az miktarda fındık, badem tüketilmesi bu yağ asitlerinin dengelenmesini sağlayacaktır.

ÖNEMLİ YAĞ ASİTLERİ VE KAYNAKLARI

Omega 3: Ton balığı, somon, sardalye, uskumru, konola yağı

Omega 6:soya yağı, ay çiçek yağı, mısırözü yağı

Omega 9: fındık ve zeytinyağı, ceviz, fındık yağı

Vitamin ve mineraller

Anne adaylarının özellikle yeterli almaları gereken bir vitamin olan folik asit B grubu vitaminlerindendir. Yetersizliğinde bebeğin gelişiminde olumsuz etkileri bilinen folik asitin bu dönemde günlük 400-800 mikrogram alınması tavsiye edilir. Folik asidin en iyi kaynağı, karaciğer, diğer organ etleri, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, tam buğday unu ve yağlı tohumlardır. Daha fazla folik asit alabilmek için normal beslenmemize 4 çorba kaşığı kurubaklagil veya 1 dilim tam buğday ekmeği veya 1 su bardağı portakal suyu veya 1 kase ıspanak salatası eklemek yeterli olacaktır.

FOLİK ASİT KAYNAKLARI mcg

Yarım kase haşlanmış ıspanak 130
Yarım kase kurubaklagil haşlama 125
Portakal suyu(1 bardak) 110
Tam buğday (1/4 kase) 80
Avokado 1/2 55
Yağsız süt (250 cc) 15
Kuru fıstık(30 gr) 40
Kıvırcık(125 gr) 40

Gebelik öncesi ve gebelik boyunca anne adaylarının besinleriyle veya ek olarak takviye edilmeleri gereken demir önemli bir mineraldir. Anne adaylarının demirden yeterli beslenmeleri bebeğin beyin gelişimini olumlu olarak etkileyeceği gibi sıklıkla görülen demir eksikliğine bağlı oluşabilecek kansızlığı da önemli ölçüde engeller. Gebelik döneminde kişisel farklılıklar da göz önünde bulundurmak kaydıyla günlük 25-27 mg demir almaları yeterli olacaktır. Demir yiyeceklerde iki formda bulunur.

Heme formunda demir: Et, balık, tavuk, hindi, yumurta gibi hayvansal gıdadan alınır. Vücut tarafından emilimi daha yüksektir.

Heme formunda olmayan demir: Bitkisel kaynaklı demir içeren gıdalar bu formdaki demiri içerirler.
Demirin vücutta daha iyi emilebilmesi için bir C vitamini kaynağıyla beraber tüketilmesi tavsiye edilir. Bunun yanında kahve, çay gibi içeceklerdeki bazı bileşikler, baklagillerde bulunan fitik asit demirin emilimini azaltabilir.